KARABURUN

Hakkında

Publus Ovisdius

(MÖ 47-MS 17)

‘’Tanrıça Athena ilk kez kutsal zeytini Mimas’ta yetiştirdi.’’

Homeros

Homeros, Antik Yunanistan döneminde İzmir’de yaşadı.

‘’Efsaneleşmiş tanrılara karışmış ulu Mimas Dağı (Akdağ) bir kez daha görkemli ve Apollon’un kutsal ışığıyla parlayarak seyrediyordu Ege’nin sularını yaslandığı yerinde.

Homeros-Homer

Karaburun’un  (Eski adıyla Mimas) Yunan mitolojisinde sıkça yer aldığını görmekteyiz. Homeros’un ünlü eseri Oddysea’da rüzgarlı Mimas (Windy Mimas) olarak geçen “Mimas Dağı”, bugün Bozdağ diye adlandırdığımız dağdır. Bu dağın eskiden Mimas olarak adlandırılması “mitolojik tanrılarla savaşan gigantların (Devler) başında yer alan ve tanrı Zeus’u çok zorlayan Mimas isimli devin, üzerine erimiş demir, çelik ve bakır dökülerek öldürüldüğü ve bir daha uyanmamak üzere söz konusu dağların altına gömüldüğü’’ hikayesine dayanmaktadır.

Karaburun Yarımadası’nın ne denli rüzgar aldığı ve tarih boyunca bu rüzgarı kullanarak, sayısız değirmenler yapıldığı düşünülürse Mimas ile aradaki ilişkisi kolayca kurulabilir.

Yine Narsisus’un adını alan ve bugün aynı özelliklerle sadece Karaburun Yarımadası’nda yetişen ‘’Nergis’’ çiçeği arasında bir bağ kurulmaktadır. Bir su birikintisinde kendi aksine gördükten sonra kendisine aşık olan Narsisus’un (Narsizim kelimesi buradan türemiştir) aşkından eriyerek nergis çiçeğine dönüştüğü anlatılmaktadır.

İliada ve Oddise’nin yaratıcısı ünlü Homeros, bu topraklarda doğmuş ve yaşamıştır.

Yunan mitolojisine göre tanrıların tanrısı Zeus’un kıskanç karısı Hera, çapkın kocası Zeus’un ölümlü kadınlar ve tanrıçalarla ilişkilerini  gözetlemekle kendisini haberdar etmek üzere, yüksek tepelere iki gözcü yerleştirdiğinde; bunlardan biri olan İris’i (Thaumantia da denilen İris, tanrıların habercisi olan tanrıçadır.) de Mimas’a  göndermişti. Bugünki İris Gölü belki de adını buradan alıyor.